Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Dünyanın en merkezdeki kısmıdır. Yoğunluğu 13.6 gr/cm küptür. Yüksek basınçtan dolayı katı haldedir.
İç çekirdek, yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin bulunduğu bölümdür. Dünya'nın en iç bölümünü oluşturan çekirdeğin, 5120-2890 km'ler arasındaki kısmına dış çekirdek, 6371-5150 km'ler arasındaki kısmına iç çekirdek denir. İç çekirdekte bulunan demir-nikel karışımı çok yüksek basınç ve sıcaklık etkisiyle kristal haldedir. Dış çekirdekte ise bu karışım erimiş haldedir. Ama hala insanlar ağır kürede katı ya da katıya yakın maddeler olduğuna inanıyor. Ağır küredeki her şeyin yanıp kül olabileceği kanıtlanmıştır. Fakat hala ağır küredeki herşeyi keşfedememişlerdir.
Yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin bulunduğu bölümdür. Dünya'nın en iç bölümünü oluşturan çekirdeğin, 5120-2890 km'lerarasındaki kısmına dış çekirdek, 6371-5150 km'ler arasındaki kısmına iççekirdek denir. İç çekirdekte bulunan demir-nikel karışımı çok yüksek basınç ve sıcaklık etkisiyle kristal haldedir. Dış çekirdekte ise bu karışım ergimiş haldedir.
Tarih: 2016-03-02 01:57:02 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
İç Çekirdek Nedir
İç çekirdek, yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin bulunduğu bölümdür. Dünya'nın en iç bölümünü oluşturan çekirdeğin, 5120-2890 km'ler arasındaki kısmına dış çekirdek, 6371-5150 km'ler arasındaki kısmına iç çekirdek denir. İç çekirdekte bulunan demir-nikel karışımı çok yüksek basınç ve sıcaklık etkisiyle kristal haldedir. Dış çekirdekte ise bu karışım erimiş haldedir. Ama hala insanlar ağır kürede katı ya da katıya yakın maddeler olduğuna inanıyor. Ağır küredeki her şeyin yanıp kül olabileceği kanıtlanmıştır. Fakat hala ağır küredeki herşeyi keşfedememişlerdir.
Yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin bulunduğu bölümdür. Dünya'nın en iç bölümünü oluşturan çekirdeğin, 5120-2890 km'lerarasındaki kısmına dış çekirdek, 6371-5150 km'ler arasındaki kısmına iççekirdek denir. İç çekirdekte bulunan demir-nikel karışımı çok yüksek basınç ve sıcaklık etkisiyle kristal haldedir. Dış çekirdekte ise bu karışım ergimiş haldedir.
Tarih: 2016-03-02 01:57:02 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx
İç Çekirdek Resimleri
-
3 8 yıl önceİç Çekirdek Nedir1 İç Çekirdek Sunumları
-
2 Dosyayı Göster5 yıl önceYerkürenin İç Yapısı Slaytı (PPTX-sunusu)İndir : 29_yerkürenin_iç_yapısı.pptx(Göster / Gizle) Sunum İçeriği: Düz metin (text) olarak..
1. Sayfa
Yerkürenin İç YapısıYerkürenin içi farklı bölümlerden oluşmaktadır. Bu bölümler kimyasal ve fiziksel özellikleri bakımından belirgin farklılıklar gösterir.
2. Sayfa
Yerkürenin İç YapısıÇekirdek (Barisfer – Ağır Küre):Yerkürenin merkezinde çekirdek bölümü yer alır.Yerin 2890 km derinliğinden başlar ve Dünyanın merkezi olan 6371 km’ye kadar devam eder.Yoğunluğu çok fazladır. Genellikle nikel(Ni) ve demir(Fe) bileşimlerinden oluştuğu için “nife” olarak adlandırılmaktadır.Kalınlığı 3480 km’dir. Dünyanın toplam kütlesine oranı %32,2’dir.
3. Sayfa
Yerkürenin İç YapısıSıcaklığının 4500-5000°C olduğu düşünülmektedir.Çekirdek iki bölümden oluşmaktadır:İç Çekirdek: Dünyanın en merkezi kısmıdır. Yoğunluğu 13,6gr/cm³’tür. Yüksek basınçtan dolayı katı haldedir.Dış Çekirdek: Çekirdeğin dış kısmıdır. 2890 km ile 5150 km arasında yer alan bölümdür. Yoğunluğu 10gr/cm³’tür. İç çekirdeğe göre daha yumuşak ve akışkandır.
4. Sayfa
Yerkürenin İç YapısıManto (Pirosfer – Ateş Küre):Yerkabuğu ile çekirdek arasında yer alan bölümdür.35 km’den başlayıp 2890 km’ye kadar devam eder.İç manto ve dış manto olmak üzere iki bölümden oluşur.Manto Dünya kütlesinin %67’sini oluşturmaktadır.Ortalama 3,3gr/cm³ yoğunluğu vardır. Yoğunluk derine inildikçe artar.
5. Sayfa
Yerkürenin İç YapısıAlt Manto: 700 ile 2890 km arasında yer almaktadır. Yoğunluğu 4,5-5,5gr/cm³ arasında değişim gösterir. Katı haldedir.Üst Manto: 35-700 km derinlikler arasında yer alır. Yoğunluğu 3-4gr/cm³ arasındadır. En önemli bölümü dış kısmını oluşturan Astenosferdir.Astenosfer: Mantonun en dış kısmıdır. Yerkabuğunun altında yer alır. Dünya katmanları arasındaki en akışkan yapıdaki bölümdür. Volkanlardan çıkan magma kaynağını buradan alır.
6. Sayfa
Yerkürenin İç YapısıYer Kabuğu:Yaklaşık 33 km kalınlığındadır. İki bölümden oluşur: SİAL ve SİMA.SİAL: Yerkabuğunun dış bölümü içinde bulunan Silisyum (Si) ve Alüminyum (Al) bileşimleri nedeniyle bu ismi almıştır. Yoğunluğu 2,7gr/cm³’tür. Tümüyle katı durumda bu bölüm granit kökenli kayalardan oluşmaktadır. Kalınlığı özellikle kıvrım dağlarının olduğu alanlarda fazlayken, okyanus tabanlarında azdır.
7. Sayfa
Yerkürenin İç YapısıSİMA: Yerkabuğunun alt bölümüdür. Buradaki kayaçlar plastik bir yapıya sahiptir. Bu sayede kıtasal kabuk simanın üzerinde yüzer durumda bulunmaktadır. İçinde Silisyum (Si) ve Magnezyum (Ma) elementleri yoğun olduğu için SİMA adı verilmiştir. Simada yoğunluk 3,3gr/cm³’tür. Sima okyanusal ya da bazaltik kabuk olarak da adlandırılır.
8. Sayfa
LEVHA TEKTONİĞİYerkabuğunun yapısı ile ilgili düşünceler içinde en önemlisi 1910 yılında Alman Meteorolog Alfred Wegener tarafından ortaya atılmıştır.Wegener’e göre, kıtalar birbirinden bağımsız, lehva ismi verilen parçalardan oluşmaktadır. Bu parçalar farklı yönlerde hareket etmektedirler.
9. Sayfa
10. Sayfa
LEVHA TEKTONİĞİYerkabuğunun her bir bölümünü oluşturan parçalara levha ya da plaka adı verilmektedir.Bu parçalar astenosferin üzerinde yüzer durumdadır. Dünyanın çekirdeğindeki ısının yüksek olması nedeniyle mantoda dikey magma akımlarının etkisiyle hareket eder. Bu olaya levha hareketleri denilir.Levha sınırları deprem, volkanizma ve sıcak su kaynaklarının bir arada görüldüğü alanlardır.
11. Sayfa
LEVHA HAREKETLERİ NASIL GERÇEKLEŞİR?Yerin derinliklerinde ısınan magma yüzeye doğru yükselir, bu sayede dikey magma akımları ortaya çıkar. Astenosfere ulaşan magma yön değiştirerek yatay hareketler yapar. Bunun sonucunda yer kabuğunu oluşturan levhalar farklı yönlerde hareket eder. Kıtaların hareket etmesini sağlayan bu güce konveksiyonel akımlar denir.Levhalar farklı yönlerde hareket ederler.
12. Sayfa
LEVHA HAREKETLERİ NASIL GERÇEKLEŞİR?Kıta-Kıta Çarpışması:İki kıtasal levhanın birbirine doğru yaklaşması sonucunda çarpışma olur.Bu çarpışma sonucunda, sıkışma ve kırılma yoluyla kıvrımlı dağ sıraları oluşur. Örneğin, Himalayalar ve Tibet Yaylası iki kıtasal levhanın yakınlaşması sonucu oluşmuştur.
13. Sayfa
LEVHA HAREKETLERİ NASIL GERÇEKLEŞİR?Kıta-Okyanus Çarpışması:Okyanusal ve kıtasal levhaların birbirine yaklaştığı yerlerde volkanizma kıta kabuğunda oluşur.Pasifik çevresi bunun en güzel örnekleridir.
14. Sayfa
LEVHA HAREKETLERİ NASIL GERÇEKLEŞİR?Okyanus-Okyanus Çarpışması:Levhaların hareketi sırasında iki okyanusal levhanın çarpışması sonucunda derin okyanus çukurları ile volkanik ada yayları oluşur. Örneğin: Japonya, Filipinler ve Mariana Çukuru.
15. Sayfa
Dünyadaki Büyük Levhalar
16. Sayfa
LEVHALARIN EVRİMİKıtalar günümüzdeki konumunu almadan önce uzun bir evrim geçirmiştir.Günümüzden 250 milyon yıl önce yerkabuğu çok büyük ve tek bir parçadan oluşmaktaydı. Bu ilk kıtanın adı “Pangea”dır.Zamanla bu kıta dağılmaya başlamış ve iki büyük parçaya ayrılmıştır. Bu parçalardan güneydeki Gondwana, kuzeydeki ise Laurasia’dır.
17. Sayfa
LEVHALARIN EVRİMİBu kıtalar zamanla parçalanmış, ikisi arasında büyük bir deniz olan Tetis Denizi ortaya çıkmıştır. Tetis Denizi bugünkü Akdeniz’in ilk halidir.Giderek kıtalar birbirinden daha da fazla uzaklaşmış, Hindistan ve Arap levhaları Tetis denizini kapatmış ve bu denizin tabanındaki tortullar yükselerek bugünkü Alp-Himalaya kıvrım dağlarını oluşturmuştur. Yine bu dönemde Atlas okyanusu iyice genişlemiştir.
18. Sayfa
LEVHALARIN EVRİMİGünümüzde yerkabuğu 12 levhadan oluşmaktadır. Eğer levhaların hareketleri durmaksızın devam ederse gelecekte tekrar bir araya gelecekleri ve büyük tek bir kıta oluşturacakları düşünülmektedir.Dünyanın oluşumundan bugüne bu olayın, altı kez tekrar ettiği düşünülmektedir.
19. Sayfa
JEOLOJİK ZAMANLARDünyanın oluşumunda günümüze kadar geçirdiği değişiklikleri içeren dönemlere jeolojik zamanlar denir.
20. Sayfa
JEOLOJİK ZAMANLARİLKEL ZAMAN: AZOİK (4 Milyar yıl):Kıtaların çekirdek kısmını oluşturan en eski kıvrımlar oluşmuştur.Zamanın sonlarına doğru su yosunu (alg) türünden ilk bitkiler ve bazı bakteriler ortaya çıkmıştır.
21. Sayfa
JEOLOJİK ZAMANLAR1. ZAMAN : PALEOZOİK (370 Milyon yıl):Geçmişten yakına doğru Kambriyen, Ordovisyen, Silüriyen, Devoniyen, Karbonifer ve Permiyen devirleri yaşanmıştır.Bu zamanda kıtalar henüz birbirinden ayrılmamış durumdadır. Yeryüzünde tek bir kıta “Pangea” bulunmaktadır. Büyük bir okyanus dev kıtayı çevrelemiştir.Hersinyen ve Kaledoniyen sıradağları oluşmuştur.
22. Sayfa
JEOLOJİK ZAMANLAR1. ZAMAN : PALEOZOİK (370 Milyon yıl):Dev bitki türlerinden ormanlar gelişmiştir.Taşkömürü yatakları oluşmuştur.Sürüngenlerin ortaya çıkması.
23. Sayfa
JEOLOJİK ZAMANLAR2. ZAMAN : MEZOZOİK (170 Milyon yıl):Geçmişten yakına doğru Trias, Jura ve Kretase devirleri yaşanmıştır.Alp kıvrımlarına hazırlık dönemidir. Yerkabuğundaki kırıklarla parçalanarak ayrı kıtalara bölünmeye başlanması.Dinozorlar bu devirde yaşamıştır.Bu zamanın sonlarında kara ve denizlerin dağılışı, bugünkü görünüme benzer hal almıştır.
24. Sayfa
JEOLOJİK ZAMANLAR3. ZAMAN : SENOZOİK (80 Milyon yıl):Tersiyer’de şiddetli yer kabuğu hareketlerinin yaşanması; volkanizmanın çok geniş alanlarda görülmesi; Alp-Himalaya kıvrım dağlarının oluşması; Atlas ve Hint okyanuslarının oluşması; Dinozorların ortadan kalkması; Yeni canlı ve bitki türlerinin oluşması; Tuz, petrol ve linyit yataklarının oluşumu gerçekleşmiştir.
25. Sayfa
JEOLOJİK ZAMANLAR3. ZAMAN : SENOZOİK (80 Milyon yıl):Kuvater’de çeşitli hayvan ve bitki türlerinin ortadan kalkması; insanın ortaya çıkışı ve yayılması; Buzul çağlarının yaşanması, Kuzey Yarımkürede buzulların geniş alanlara yayılması ve sonrasında bugünküne benzer iklim koşullarının oluşması; İnsanın dünyanın hakim canlı türü haline gelmesi; Çevre sorunlarının başlaması.
İç Çekirdek Videoları
İç Çekirdek Soru & Cevap
İç Çekirdek Ek Bilgileri
-
4 5 yıl önceDeprem dalgalarının yansımalarını inceleyen bilim adamları, Dünya'nın iç çekirdeğinin merkezindeki ve dışındaki kristallerin farklı hizalandığını ortaya koydu. Bunun, gezegenin oluşumundaki büyük bir olaydan kaynaklanmış olabileceği belirtiliyor.
Çinli ve ABD'li bilim insanlarının birlikte yürüttüğü araştırmada Dünya'nın en iç kısmının merkezinde farklı bir yapılanma keşfettiklerini öne sürüldü.
Nature Geoscience dergisinde yayımlanan araştırmaya göre ekip, iç çekirdeğin dış kısmındaki demir kristallerin, iç kısmındakilerden farklı bir yapısı olduğunu düşünüyor.
Dünyanın merkezine doğru kazarak ilerlemek mümkün olmadığından, bilim insanları depremlerin yarattığı titreşimleri inceleyerek bazı analizler yaptı.
Buna göre depremin titreşimleri, Dünya'nın katmanlarında farklı şekilde ilerliyor.
'Ay büyüklüğünde bir katman var'
Illinois Üniversitesi'nden Profesör Şiaodong Song, söz konusu titreşimleri "Dalgalar Dünya'nın bir yanından diğer yanına gidip geliyor" ifadeleriyle açıklıyor.
Prof. Song ve meslektaşları, bu durumu Dünya'nın iç kısmında yer alan ve Ay büyüklüğündeki katı katmana bağlıyor. Bilim insanları, bu katmanın iki kısmı olduğunu ileri sürüyor.
Sismik dalgalardan toplanan veriler, iç çekirdeğin iç kısmında yer alan kristallerin Doğu-Batı yönünde hizalandığını ortaya koyuyor. Kuzey kutbundan bakıldığı takdirde, söz konusu kristal tabakanın ters dönmüş olarak göründüğü belirtiliyor.
Telif hakkıBBC WORLD SERVİCE
Öte yandan iç çekirdeğin dış kısmındaki kristallerin ise Kuzey-Güney yönünde hizalandığı, Kuzey kutbundan bakıldığında ise dikey gözüktüğü ifade ediliyor.
Prof. Song, iç çekirdekte keşfedilen yeni oluşum ve katmanların, Dünya'nın uzun geçmişine dair kendilerine yeni bilgiler sunabileceğini ileri sürüyor.
Yaklaşık 5 bin kilometre derinlikte yer alan iç çekirdek, yaklaşık bir milyar yıl önce katılaşmaya başladı. Katılaşan çekirdek her yıl 0,55 milimetre genişliyor.
Dünya'nın oluşumuna ışık tutabilir
Son araştırma ile kristallerin farklı hizalandığı bilgisinin ortaya konması, bu katmanların da farklı koşullar altında oluşmuş olabileceği fikrini doğuruyor. Bu fikir, Dünya'nın oluşum sürecinde belki de ani bir değişim yaşandığını düşündürüyor.
Cambridge Üniversitesi'nden Profesör Simon Redfern ise araştırmayı şu sözlerle yorumluyor:
"Gezegenin katı çekirdeğinin merkezine doğru ilerlemek, adeta zamanda ilerlemek ve Dünya'nın oluşumuna geri dönmek gibi bir şey."
"Bazı kişiler sismik dalgaların hareketinde farklılıklar gözlemlemişler ancak bunun kristalleşmiş demirin farklı katmanlarda farklı hizalanmasından kaynaklandığını belirtmişler."
"Eğer bu doğruysa, çekirdeğin oluşumundaki dönüşüm sırasında çok önemli bir şey yaşandığı ve iç çekirdekteğin dış kısmındaki kristallerin Kuzey-Güney yönünde hizalanmasına neden olduğu ortaya çıkmış oluyor."
Prof. Redfern, başka bazı araştırmaların da Dünya'nın manyetik kısmında yaklaşık bir milyar yıl önce bir değişim yaşandığı yönündeki teorilerini hatırlattı. Buna göre söz konusu olaylar sırasında Ekvator ile Kutup eksenlerinin birbirleriyle yer değiştirdiği ileri sürülüyor.
Redfern, "Prof. Song'un ileri sürdüğü iç çekirdekteki hizalanma biçimi, bir milyar yıl önce Ekvator'a yakın duran antik kayaların tuhaf mıknatıslama sistemlerini açıklıyor olabilir. Ancak şimdilik söz konusu yazılı teorinin, Dünya'nın iç çekirdeğindeki sismik kalıtların analizleri ile karşılaştırılmasından farklı yollarla da test edilmesi lazım" diyor.0 5 yıl önceMatthew Attard tarafından üretilen bu görselde, Dünya'nın merkezinde yer alan demir çekirdeğin, gezegenimiz ikiye yarılacak olsa kabaca nasıl görüleceğinin sanatsal bir gösterimi görülmektedir. Elbette bu gösterim tamamen gerçekçi değildir, çünkü bir gezegeni bu şekilde ikiye yardığımızda tam olarak nelerle karşılaşacağımızı bilmek imkansıza yakındır. Fakat Attard, ders kitaplarının tekdüze çizimlerinin ötesine geçerek hayal gücünü de tetikleyecek, jeolojiye heyecan uyandıracak bir görsel üretmeyi hedefleyerek bu çalışmayı yaptığını belirtiyor. Eh, fazlasıyla başardığını söyleyebiliriz.
Dünya'nın iç çekirdeği 1220 kilometre civarında bir yarıçapa sahiptir. Bir diğer deyişle gezegenimizin sadece çekirdek kısmı, Ay'ın %70'ine yakın bir büyüklüğe sahiptir! Oraya şimdilik ulaşamamış olsak da yapılan sismolojik ve gezegensel çalışmalara göre muhtemelen büyük oranda demir ve nikel karışımından oluşmaktadır. Daha ilginci, gezegenimizin merkezindeki bu çekirdeğin sıcaklığı 5400 santigrat derece civarındadır (hatta Science dergisinde yayınlanan daha güncel bir analiz, sıcaklığın 6000 santigrat derece civarında olduğunu göstermektedir). Yani Güneş'in yüzey sıcaklığına hemen hemen eşittir! Buna karşılık, çekirdek bir yıldız olan Güneş'in aksine plazma halinde değildir; katıdır. Bunun sebebi, çekirdeğin üzerinde bulunan devasa manto ile kabuk tabakaları ve bu tabakaların uyguladığı basınçtır. 330-360 milyar/giga paskal (veya 3.600.000 atmosfer) gibi aşırı yüksek basınç altında çekirdek katı bir şekilde kalmaktadır.
Tam da tahminlere uygun bir şekilde, gezegenimizin iç çekirdeğinin dışını kaplayan bir de dış çekirdek bulunmaktadır. Bu kısım üzerindeki basınç daha az olduğundan sıvı hale geçebilmektedir. Bu dış çekirdekten bağımsız katı bir iç çekirdeğin var olduğu, ilk defa 1936 senesinde kadın bilim insanı, sismolog Inge Lehmann tarafından keşfedilmiştir. Lehmann, bu keşfi Yeni Zelanda'daki sismograf verilerini inceleyerek yapmıştır. 1940 yılında bu verilerden yola çıkarak gezegen merkezinde katı ve demir bir çekirdek olması gerektiğini ileri sürmüştür. 1971 yılında bu hipotezin en azından "katı çekirdek" kısmı doğrulanmıştır. İçerik ve bileşenleri ise henüz tam olarak bilinmemektedir.
Öte yandan iç çekirdeğin dış kısmındaki kristallerin ise Kuzey-Güney yönünde hizalandığı, Kuzey kutbundan bakıldığında ise dikey gözüktüğü ifade ediliyor.
Prof. Song, iç çekirdekte keşfedilen yeni oluşum ve katmanların, Dünya'nın uzun geçmişine dair kendilerine yeni bilgiler sunabileceğini ileri sürüyor.
Yaklaşık 5 bin kilometre derinlikte yer alan iç çekirdek, yaklaşık bir milyar yıl önce katılaşmaya başladı. Katılaşan çekirdek her yıl 0,55 milimetre genişliyor.
Dünya'nın oluşumuna ışık tutabilir
Son araştırma ile kristallerin farklı hizalandığı bilgisinin ortaya konması, bu katmanların da farklı koşullar altında oluşmuş olabileceği fikrini doğuruyor. Bu fikir, Dünya'nın oluşum sürecinde belki de ani bir değişim yaşandığını düşündürüyor.
Cambridge Üniversitesi'nden Profesör Simon Redfern ise araştırmayı şu sözlerle yorumluyor:
"Gezegenin katı çekirdeğinin merkezine doğru ilerlemek, adeta zamanda ilerlemek ve Dünya'nın oluşumuna geri dönmek gibi bir şey."
"Bazı kişiler sismik dalgaların hareketinde farklılıklar gözlemlemişler ancak bunun kristalleşmiş demirin farklı katmanlarda farklı hizalanmasından kaynaklandığını belirtmişler."
"Eğer bu doğruysa, çekirdeğin oluşumundaki dönüşüm sırasında çok önemli bir şey yaşandığı ve iç çekirdekteğin dış kısmındaki kristallerin Kuzey-Güney yönünde hizalanmasına neden olduğu ortaya çıkmış oluyor."
Prof. Redfern, başka bazı araştırmaların da Dünya'nın manyetik kısmında yaklaşık bir milyar yıl önce bir değişim yaşandığı yönündeki teorilerini hatırlattı. Buna göre söz konusu olaylar sırasında Ekvator ile Kutup eksenlerinin birbirleriyle yer değiştirdiği ileri sürülüyor.
Redfern, "Prof. Song'un ileri sürdüğü iç çekirdekteki hizalanma biçimi, bir milyar yıl önce Ekvator'a yakın duran antik kayaların tuhaf mıknatıslama sistemlerini açıklıyor olabilir. Ancak şimdilik söz konusu yazılı teorinin, Dünya'nın iç çekirdeğindeki sismik kalıtların analizleri ile karşılaştırılmasından farklı yollarla da test edilmesi lazım" diyor
ABD’deki Illinois Üniversitesi ile Çin’deki Nanjing Üniversitesi’nden bilim insanları, sismik dalgalardan elde edilen verileri analiz ederek gerçekleştirdikleri araştırmada Dünya’nın iç çekirdeğinin de çekirdeği olduğunu belirledi.
Yerkabuğunun altında Dünya’nın nikel ve demirden oluşan sıvı halde bir dış çekirdeği ve demirden oluşan katı halde bir iç çekirdeği var. Ay’dan biraz daha küçük boyuttaki iç çekirdeğin geçmişte demirden oluşmuş katı bir top olduğu düşünülüyordu. Ancak araştırmalar iç çekirdeğin karmaşık bir yapısı olduğunu gösteriyor.
Nature Geoscience dergisinde yayımlanan araştırmada bilim insanları Dünya’nın iç çekirdeğinde farklı yapıda iki bölge olduğunu, çapı iç çekirdeğinkinin yarısı kadar olan iç bölgede demir kristallerinin Dünya’nın dönme eksenine dik şekilde yönlendiğini, dış kısımda ise kristallerin yönünün dönme eksenine paralel olduğunu belirledi. Bu, iç çekirdeğin çekirdeğindeki demirin kristal yapısının, dış katmandakinden farklı olabileceği anlamına gelebilir.
İç çekirdeğin yapısındaki bu farklılığın Dünya’nın oluşum süreci hakkında bilim insanlarına önemli bilgiler sağlayabileceği düşünülüyor.
Dünyanın en merkezdeki kısmıdır. Yoğunluğu 13.6 gr/cm küptür.Yüksek basınçtan dolayı katı haldedir.
İç çekirdek, yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin bulunduğu bölümdür. Dünya'nın en iç bölümünü oluşturan çekirdeğin, 5120-2890 km'ler arasındaki kısmına dış çekirdek, 6371-5150 km'ler arasındaki kısmına iç çekirdek denir. İç çekirdekte bulunan demir-nikel karışımı çok yüksek basınç ve sıcaklık etkisiyle kristal haldedir. Dış çekirdekte ise bu karışım erimiş haldedir. Ama hala insanlar ağır kürede katı ya da katıya yakın maddeler olduğuna inanıyor. Ağır küredeki her şeyin yanıp kül olabileceği kanıtlanmıştır. Fakat hala ağır küredeki herşeyi keşfedememişlerdir.
Yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin bulunduğu bölümdür.Dünya'nın en iç bölümünü oluşturan çekirdeğin, 5120-2890 km'lerarasındaki kısmına dış çekirdek, 6371-5150 km'ler arasındaki kısmına iççekirdek denir. İç çekirdekte bulunan demir-nikel karışımı çok yüksekbasınç ve sıcaklık etkisiyle kristal haldedir. Dış çekirdekte ise bu karışım ergimiş haldedir.
Sende Bilgi Ekle
Bu yazının geliştirilmesine yardımcı ol.
- Dünyanın Kendi Etrafındaki Hareketi Sonucu Neler Meydana Gelir
- Dünyanın Güneş Etrafındaki Dolanma Hareketi İle Ne Oluşur
- Dünyanın Hareketleri Ve Sonuçları
- Dünyanın Günlük Hareketinin Sonuçları
- Dış Çekirdek
- Dünya Kaç Metre
- Geoit
- Ayın Kendi Etrafında Dönüşü Ne Kadar Sürer
- Bakı Etkisi
- 1. Dünya savaşının ekonomik nedenleri
- Dünya
- Yerküre
- Dünyanın Kutuplardan Basık, Ekvatordan Şişkin Şeklinin Adı
- Dünya'nın Kendi Ekseni Etrafındaki Dönüş Hızı
- Yeryüzü